Anka Proje Takımında yerel faaliyetlerimizde görev alıyor olmamın yanı sıra uluslararası bir projede ilk kez bulunacaktım.
Bir yandan ilk kez Erasmus+ projesine katılmış olmanın verdiği heyecan bir yandan da her açıdan kendimi geliştirebileceğim hissi hâkimdi. Bu proje, Coconutwork tarafından #TurnYouthOnline temalı Yunanistan – Nea Makri de düzenlenen bir Erasmus+ Eğitim Kursuydu. Kursun içeriği, hızla gelişen teknoloji dünyasının okuryazarlığının, dinamiğinin ve etkilerinin katılımcılar üzerinde var edilebilmesiydi. Bir yandan da bu projede, içinde bulunduğumuz bu dijital dünyayı nasıl kucaklamamız gerektiğinin öğretilmesi esas alınmıştı. Dokuz gün sürecek bu macera dopdolu içeriğiyle 16 Ocak Perşembe günü başladı. Projede bana eşlik edecek arkadaşlarım Begüm ve Ekinsu ile birlikte yola koyulduk. Atina’ya vardığımızda diğer katılımcılarından birkaçı ile birlikte otel tarafından gönderilen transferle proje süresince konaklayacağımız otele vardık. Sıcak bir karşılama sonrası odalarımıza yerleştik ve yolculuğun yorgunluğundan kurtulup yarın başlayacağımız maratona hazırlandık.
Projenin asıl olarak başladığı ikinci gün, ağırlıklı olarak birbirimizi tanımaya yönelikti ve bir buçuk saat süren dört oturum yapıldı. Her oturumun başında “Energizer” adı verilen katılımcıların motivasyonunu yükseltmek için hazırlanmış aktiviteleri yaptık. Bu aktiviteler var olan yorgunluğu ve havanın soğuk olmasını unutturup oturumlara daha iyi odaklanmamızı sağladı. Katılım, e-katılım ve dijital vatandaşlık gibi kavramlara giriş yaptık ve ilerleyen günlerde yaptığımız grup çalışmaları ve atölyelerle bu kavramları daha da pekiştirdik. Sonraki gün de ise, e-katılımın üç temel bileşenlerini e-bilgi, e-danışma ve e-karar alma öğrendik ve yaptığımız grup çalışmalarıyla bu kavramlar üzerinde tartıştık. Aslında bu grup çalışmaları birçok farklı fikrin ortaya çıkmasını, bu fikirlerin ne doğrultuda konuyla ilişkili olduğu ve uygulanabilirlik düzeyinin belirlenmesi açısından büyük bir önem taşıyordu. Çünkü orada farklı milletler ve farklı yaş aralığına sahip katılımcılar olarak bulunuyorduk. Dolayısıyla hepimiz farklı geçmişlere sahiptik bu da birbirinden farklı anlayışlara neden oluyordu. Ortaya çıkan bu kültürel çeşitlilik ilerleyen günlerde de birbirimizi daha iyi tanıyabilmek, her anlamda ortak bir payda da buluşabilmek adına düzenlenmiş başka aktivitelerde de taçlanmıştı. Gezi için ayrılan boş günün öncesinde, farklı temalı atölyelerle dijitalleşmenin vatandaş olma bilinci üzerinde yarattığı etkilere odaklandık. Oturumların sonunda her ülke kendini tanıtan stantlar kurdu ve barış ortamında güzel bir kültür gecesi yapıldı. Gezi gününde, Atina merkeze gittik ve Yunanistan’dan katılan katılımcılarımızın rehberliğinde Akropolis turu yaptık. Sonrasında Yunanistan’a özgü yöresel yemekler tattık ve alışveriş yaptık. Kursun daha sonraki kısmında, İnternet Yönetişimi kavramına odaklandık ve bu kavram üzerinden dijital içerme, dijital bağımlılık konseptlerine değindik. Amacımız, dijital yeteneklerimizi güçlendirmesi ve başka dijital araçların keşfedilmesiydi. Bir sonraki günde ise katılımcılarımız tarafından düzenlenen gönüllü atölye çalışmaları yapıldı. Begüm arkadaşımız “Canva” konulu atölye çalışması düzenledi ve bu uygulama sayesinde kısa sürede poster hazırlanabileceğini anlattı. Argus Teknoloji şirketinin sponsorluğunda Anka Proje Takımı olarak Begüm sayesinde kendimizi bu atölye çalışmasında daha iyi anlattık ve yaptığımız işlerden bahsettik. Son günde ise Avrupa vatandaşı olma farkındalığının yaratılabilmesi adına grup çalışması yaptık ve tartışmalarımızın çıktılarını diğer katılımcılara sunduk. Youthpass sertifikalarımızın katılımcılara gönderilmesiyle eğitim kursumuzun kapanışını yaptık.
Bu proje yurtdışı deneyimi sağlamasının yanı sıra teknolojiye adapte olduğumuzu sandığımız biz gençlerin aslında birçok teknolojik kavram ve bilgiden yoksun bir şekilde yaşadığımı fark etmemi sağladı. Sadece sosyal medya hesaplarına sahip olmanın teknolojik aktiflik anlamına gelmediğinin aslında bu aktifliğin teknolojik erişilebilirliğin soruna odaklı kullanılabilmenin sağlanması sonucu oluştuğunu öğrendim. Her açıdan toplumun her alanına hükmeden teknolojinin bilinçsizce kullanılmasının engellenmesinin ve bunun doğru yöne çekilebilmesinin yine biz gençler sayesinde daha kolay olabileceğini anladım. Mental açıdan bana büyük katkılar sağlayan bu proje, edindiğim birçok ilk tecrübelerle birlikte çok keyifli geçti. Buna katılmamı sağlayan Anka Proje Takımı ve Argus Teknoloji’ye çok teşekkür ederim. Her gencin mutlaka yaşaması gereken bir atmosferdi. Umarım başka projelerde başka deneyimlerle herkes çok güzel vakit geçirir.
Yazar: Merve Özgür