MedyaBiziz Projemizin İkinci Canlı Paneli Anka Gençlik Derneği Facebook Sayfasında Gerçekleştirildi.
İkinci Panelimizde Sosyal Medya ile ilgili 3 değerli konuşmacımız bizlerle bilgi ve deneyimlerini paylaştılar.
Tolga Kayasu
Spordan magazine, ekonomiden politikaya kadar birçok konudan beslendiğimiz bir mecra arayışındayız ve bunlara anında ulaşmak istiyoruz. Bu haber alma özgürlüğümüz şekil değiştirerek sosyal medyaya kaydı.
Bunun da yanında konvansiyonel mecradan devam ettiğimizde yani klasik mecralarda gazete televizyon vb. bilgi aldığımız mecralarda da aynı şeyle karşılaşıyoruz. İzlenme sayılarına baktığımızda Youtube ve televizyonun aralarında uçurum kadar fark olduğunu göreceksiniz. Yani insanlar artık televizyon izlemeyi de bırakıyor ve içerik üreten televizyon kanalları da ayriyeten bunları Youtube ve benzeri sosyal mecralara koyarak ilerletmeye çalışıyor. Çünkü artık reklam verenler de ve izleyiciler de burada kanallar artık buraya destek vererek tüketiciye çok daha rahat ulaşabiliyor.
İletişim sürekli kendini yenileyen ve besleyen bir platformdur.
Dünyadaki rakamsal verilere baktığımızda bu veriler ışığında ilerlediğimizi görebiliriz. Dünya üzerinde ki web sitelerinin %3’ü Türklere ait. Dünya sıralamasında 4. sıradayız. Bu verilere bakarak sosyal platformda varlığımızı ortaya koyduğumuz oldukça belli oluyor.
Peki hep konuştuğumuz bu sosyal medya nedir? Aslında sosyal medya bir iletişim mecrasıdır. İçerik üretilen, kişilere dokunabildiğiniz bir platformdur. Sosyal medya yeri geldiğin de insanı yalnızlaştırsa da kullanıcı mecrayı kendi dilin de kullanılırsa sosyalleşme için güzel bir olanak da sağlıyor. Fakat mecrayı kendini ifade etme alanı olarak kullanırlarsa yalnızlaşma yaşanabilir.
Dr. Sevgi Kesim Güven
Yeni medya iletişim teknolojileri ile sosyal medya da geçirdiğimiz süre oldukça fazlalaşıyor. Biz bu süre boyunca -mış gibi yapabileceğimiz, teğet geçebileceğimiz bir sürü ilişkinin içerisinde bulunuyoruz. Sosyal medyada var olan bu gündelik ilişki kurma biçimleri, istemediğimiz ilişkilerden çıkma ve maskelerle canımızın istediği biçime girme olanakları sağlıyor.
Her ilişki biçiminin ilişki araçları olur. Biz bu ilişki biçiminde farklı bir yola giriyoruz. Birbirine değmeyen, daha suskun kalan, daha az kelimenin olduğu, daha çok görsele dayanan bir ilişki biçimine doğru gidiyoruz.
Sosyal medyanın en büyük tehlikelerinden biri gözetleme teknolojisidir. Biz her gün sosyal medya üzerinde bir sürü dijital veri veriyoruz. Gözetlemeye yarayacak bir sürü veri gönderiyoruz. Neyi paylaşacağınızı, neyin mahremiyetinizin içerisinde olmasını istediğinizi düşünmelisiniz. Dolayısıyla mahremiyetinizi sosyal medyada bir şeylere ulaşmak için ortalığa saçmak, sizi bu sistemin gönüllü oyuncusu haline getirir.
Sosyal mecranın vaatleri çok iyi fakat tehditlerine baktığımızda öz benlik sunumunuzu, kendinizi sunma biçiminizi, hazla ilgili aranızdaki ilişki biçiminizi, fantezi penceresinin içerisinde kendinizi fazla kaptırmanızı ve gönüllü olarak verilerinizi vermenizi doğurmaktadır.
Peki siz dijital bir veri haline gelmeyi istiyor musunuz?
Kemal Uysal
İnternet ve sosyal medya yokken ya da eksikken insanlar kendilerini ifade edemiyorlardı, sadece tek yönlü iletişim vardı; gazeteler, televizyonlar, kitaplar bunların hepsi yayınlanan gönderi ile ilgili karşıya herhangi bir veri ya da bir bilgi iletmiyordu fakat sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle bu durum değişti. Artık herkes kendini ifade edebilme olanağı buldu.
Eğer biz sosyal medya araçlarında, dijital araçlarda kendimizi reel hayattaki gibi ifade edebiliyorsak aslında risklerinden de kendimizi koruyor olabiliriz. Ama biz kendimizi gizleyerek önümüze perdeler çekiyorsak, sosyal medyanın veya dijital alanların bize faydaları gerçekten azalıyor.
Sosyal medya kullanıcıları için, sosyal medyayı bilinçli kullandığı taktirde, görüyoruz ki faydaları o internetsiz ya da sosyal medyasız dönemden daha fazla. Hemen hemen bu çağın gençlerinin büyük bir kısmı en öncelikli olarak, eğitimlerini, işlerini, Avrupa fırsatları gibi değişimlerini, onun ötesinde bir eğlence, eğer tek başınaysa eğlenme kültürünü sosyal medya araçlarından ya da dijital araçlardan çok kolaylıkla giderebilmektedir. Çünkü mekân kavramı yok. Kendisini ifade ettiği, kendisini anlattığı sürece görüyor ki aslında imkanlar o gencin kendisine doğrudan ulaşabilmekte.
Sosyal medyanın geleceğini konuşmamız gerekiyor. Sosyal medyanın bizim için zararı, kârı bunların dışında herkesin kendini ifade ettiği bir özgürlük alanı olduğunu kabul edip, öncelikle sosyal medya konusunda okur yazarlık devletin gündemine ya da hayatımıza girdikten sonra artık bu alanın geleceğini konuşulmaya başlanması gerektiğinin altını defalarca çizebilirim.
Yani özetlemek de gerekirse bundan sonra yaşamın her alanında, her noktasında dijital araç gereçler bizimle beraber olacak. Biz bunun farkında olarak, bu içeriğin bize yansıttığı tüm detayları görerek hareket etmek zorunda olduğumuzu bilmeliyiz.